KEMAL ÖZKURT-ÖZEL HABER
Olay 16 Mart tarihinde İzmir'in Karşıyaka ilçesinde bulunan Gülsafa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu'nda yaşandı. İddiaya göre; E.H.M. isimli anasınıfı öğretmeni, yaşları henüz 5 ila 6 arasında olan 4 öğrencisine okul tuvaletinde yerleri ıslattıkları gerekçesiyle sözlü ve fiziksel olarak 15 dakika boyunca şiddet uyguladı. Olayın ardından çocuğunun eve gelmesiyle vücudundaki morlukları gören baba Jack Ege, olayla ilgili okuldaki yetkililerle görüştüğünü, ilgili makamlara elindeki darp raporu ve güvenlik kamerası kayıtlarıyla başvurduğunu fakat hiçbir dönüş alamadığını söyledi.
ÇOCUKLARI LAVABODA SIKIŞTIRIP ŞİDDET UYGULADI
Aslen Türk vatandaşı olan 44 yaşındaki Jack Ege uzun yıllar yurt dışında yaşadıktan sonra yaklaşık 4 yıl önce Türkiye'ye dönüş yaptı. Burada çocuğunu Gülsafa Firdevs Kapancıoğlu İlkokulu'nun anasınıfına yazdıran Ege, bahsi geçen okulun herkes tarafından tavsiye edildiğini dile getirdi. Yaşanan skandal olayla ilgili konuşan Ege, "Çocuklar dışarda bir etkinlik yapıyor, etkinlik sonrası ellerini yıkamak için lavaboya gidiyorlar. O sırada yerler ıslanıyor ve durumu gören hizmetli çocukları E.H.M. isimli öğretmene şikayet ediyor. Öğretmen de bunun üzerine sinirle gelerek lavaboda 4 çocuğun üzerine kapıyı kapatıp yaklaşık 15 dakika boyunca sözlü ve fiziksel olarak şiddet uyguluyor. Ben de bu şiddet olayını çocuğum o gün eve geldiğinde yanağında ve karın boşluğundaki morlukları gördüğümde fark ettim. İlk başta çocukların birbirine vurduğunu zannettim fakat diğer velileri aradığımızda durumun öyle olmadığını öğrendim. Bunun üzerine ben de çocuğumu hemen Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürerek darp raporu aldım" dedi.
ÇOCUKLAR İSTEDİKLERİ ZAMAN KAPIYI AÇIP ÇIKABİLİRDİ
Olayın olduğu gün eşinin rehber öğretmeni G.H.B. ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve o görüşme sırasında öğretmenin bu suçlamaları kabul ettiğini fakat olaydan iki gün sonra okula geldiklerinde ise reddettiğini ifade eden Ege, "Olaydan iki gün sonra okula gittiğimizde rehber öğretmeninin olayı reddetmesi üzerine biz de okul müdiresi P.G. ile bir görüşme yaptık. Görüşmede müdüre hanımdan aldığımız cevap karşısında şok olduk. Bize söylediği şey 'çocuklar istedikleri zaman kapıyı açıp çıkabilirlerdi' oldu. Biz biraz daha üsteleyince, 'merak etmeyin ben bu olayı halledeceğim' dedi ama olaydan bir hafta geçmesine rağmen yine bir dönüş alamadık. Bizi geçiştirerek olayı kapatmak istediler" diye konuştu.
ORADA BULUNAN HERKES ŞİDDETE GÖZ YUMDU
Olayın doğruluğunu tamamen teyit edebilmek çocuğunu İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Psikiyatrı Fatma Sibel Durak'a götürüp muayene ettirdiğini ifade eden Ege, "Olayla ilgili pedagoga önceden bir yazı hazırlamıştım. Çocuğumu götürdüğümde ise doktorun uyguladığı yöntemle çocuk her şeyi anlatmaya başladı. Sonrasında 22 Mart tarihinde bu raporlarla birlikte ben tekrardan müdire hanımla görüşmeye geldim ve çocuğumun sınıfının değiştirilmesini istedim. Fakat bu isteğimiz de prosedürler şart koşularak reddedildi. Sonra güvenlik kameralarını izlemek istedim ve biraz direttikten sonra kamera kayıtlarını bana izlettiler. Orada daha net olarak gördüm ki çocuklara şiddet uygulanmış, içerinden gelen çığlık seslerini merak edip diğer çocuklar kapıda toplanmış, orada bulunan diğer G.R.K. isimli öğretmen ve hizmetlinin de yaşanan bu olaylara göz yumduğunu gördüm" diye belirtti.
ÖĞRETMENİN EŞİ MİLLİ EĞİTİM’DE OLDUĞU İÇİN GÖREVE DEVAM EDİYOR
Olayın ardından 23 Mart tarihinde yasal olarak şikayet başvurusundan bulunmak üzere diğer şiddet gören öğrencinin babası ile birlikte Örnekköy Polis Merkezi Amirliği’ne gittiklerini söyleyen Ege, şu ifadeleri kullandı;
"Örnekköy Polis Merkezi Amirliği çocukların yaşlarının küçük olduğunu söyleyerek bizi Karşıyaka İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’sine yönlendirdi. Burada bir avukat ve sosyolog eşliğinde iki veli olarak şikayetlerimizi yaptık. Bu yaptığımız şikayetlerden de bir dönüş alamadık. Bu olayı biraz araştırdığımda ise çocuklara şiddet uygulayan öğretmen E.H.M.’nin eşinin, Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde çalıştığını ve kimsenin ona hiçbir şey yapamayacağı söylentisini yaydığını gördüm. Gerçekten de doğruymuş. Çünkü Kaymakamlık dahil CİMER'e kadar yaptığımız o kadar başvuruya ve şikayete rağmen hiç bir dönüş alamadık ve öğretmen halen göreve devam ediyor."
DİĞER SINIFTAKİ ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULMASIN DİYE...
Olayla ilgili kendisinin sadece bir kez arandığını ve onda da karşı taraftan 'fırça' yediğini belirten Ege, "Biz hangi kuruma başvuru yaparsak yapalım hepsi dönüp dolaşıp okulun bağlı olduğu Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne geliyor. Beni oradan kendini müfettiş diye tanıtan bir şahıs aradı ve bana 'siz ne yapıyorsunuz, bizi her yere şikayet etmişsiniz ne var bu olayda sadece tokat mı? Başka bir şey var mı?' diyerek benimle alaylı bir dille konuşarak azarladı. Sonrasında 30 Mart tarihinde çocuğumun okuldan ilişiğini kesmek için okula geldim ve burada bir şoka daha uğradım. Okulun müdür yardımcısı F.A. ile karşılaştım ve ona 'hocam neden çocuğumu başka bir sınıfa aldırmadınız' diye sordum. F.A. da bana, ‘şiddet kaynaklı travma geçirmiş çocukların diğer sınıflara geçişleri, o sınıfta eğitim gören diğer çocukların düzenini ve psikolojisini bozabilir’ şeklinde bir cevap verdi. Ben bu cevabın üzerine çok üzüldüm ve çocuğumun kalan eşyalarını alarak oradan ayrıldım" dedi.
"BU ÜLKEDE ADALET OLDUĞUNA İNANMIYORUM"
Son olarak yaşanan bu olay sonucunda gördüğü bu muamele karşısında sitem eden Ege, "Ben bu ülkede adalet olduğun inanmıyorum" diyerek şu şekilde konuştu:
"Ben yurt dışındaki düzenimi bozarak çocuğum kendi ana dilinde eğitim alsın düşüncesiyle ülkeme geldim. Buna karşılık olarak benim çocuğum henüz anasınıfında darp ediliyor. Darp edildikten sonra tüm kurumlara başvurmama rağmen bunlardan bir sonuç dahi alamıyorum. Kimsenin umrunda değil bu durum. Tüm bu yaşananların ardından ne kadar milliyetçi bir insan olsam da maalesef özellikle çocuğumun geleceği için daha fazla bu ülkede kalmak istemiyorum."
